TRABZON KÜLTÜR V E KİTAP ŞÖLENİNDE ALPOLAS LERMİ İLE SÖYLEŞİ
30/11/2018
murat
0 yorum
PAYLAÅž

TRABZON KÜLTÜR V E KİTAP ŞÖLENİNDE ALPOLAS LERMİ İLE SÖYLEŞİ

 

Karedeniz müziÄŸinin sevilen ismi Apolas Lermi Trabzon’da hayranlarıyla bir araya geldi. ÇaÄŸdaÅŸ yaÅŸamı destekleme derneÄŸi tarafından hazırlanan ve Ömer Güner’e ithaf edilen Trabzon 6. Kitap ve Kültür Åžöleni ikinci günün de Karadeniz müziÄŸinin sevilen ismi Apolas Lermi’yi ağırladı. Åžair Serkan Türk, gazeteci Fatma Yavuz ve sevenlerinin sorularını yanıtlayan Apolas Lermi ölümle tehdit edildiÄŸini söyledi.

Serkan Türk: Fatma Yavuz Apolas Lermi ile buluÅŸtuÄŸunda ona ilk ne sordu?

Tabi ki müziÄŸe nasıl baÅŸladınız gibi bir soru sormadım, bu kliÅŸe sorulardan kaçmışımdır. Apolas ne demek, diye sordum. Az önce de onu konuÅŸtuk Apolasla, yaptığı röportajlarda bitmek bilmeyen bir serzeniÅŸi var. Yıllar geçti herkes ona Apolas ne demek, diye soruyor. Bu soruyu yaptığım röportajda manÅŸete çekmiÅŸtim oysaki. Yani Apolas sahne adı asıl adı Abdulrahman Lermi. Biz yörede Abdulrahman’a apo deriz kısa olarak, o da apo apo derken Apolas oldu. Ben Apolas’a ÅŸunu sormak istiyorum.

Abdulrahmanı Seçseydim Daha Çok Para Kazanabilirdim

Fatma yavuz: Yöresel müzik yapan sanatçılar, gruplar var. Bu Kazım Koyuncuyla baÅŸladı gibi geliyor ama Kazım vizyonuyla dünyaya açıldı. Bir yerde bunu baÅŸardı. Etnik ve yöresel kalmadı. Bu yöreselliÄŸi dünyaya açtı. Sen bunun bir tık üstündesin. Yani rahmetli Kazım Koyuncu’nun yaptığı ÅŸeyi bir tık yukarı taşıdın. Bu yeni nesil sanatçılar arasında etnik müzik yapıyorsun, biraz Yunanistan açılımın var, bize bundan bahseder misin? Yani bu konuda da haksız yere eleÅŸtirildiÄŸini düÅŸünüyorum. Bir yerlere bulunduÄŸumuz coÄŸrafyanın kültürünü taşıyorsun ama seni bu konu da suçluyorlar. Seni çok maÄŸdur olduÄŸunu biliyorum bize bunları anlat biraz.

Apolas Lermi: Öncelikle ben çok teÅŸekkür ediyorum. Müzik yolculuÄŸumda her zaman yanımda olan iki insanın ortasındayım. Biri sağımda (Fatma Yavuz), biri solumda (Serkan Türk) ve sizler karşımdasınız. Çok teÅŸekkür ediyorum bu yolculukta yanımda olduÄŸunuz için. Daha çok ismimle ilgili bahsettikleri sorunları yaşıyorum. Sonuçta teknoloji çağındayız, insanlar merak ettikleri en ufak bir ÅŸeyi bile Google’a sorup öÄŸrenebiliyorlar. Yüzlerce röportajım var orada. Bu konuda da açıklamada bulunduk, yine de merak edenler röportajları okuyabilirler.

Onun dışında müziÄŸe gelirsek, saydıklarınızdan hiç biri ben Karadeniz müziÄŸi yapıyorum ya da ben yöresel müzik yapıyorum demediler. Buna Kazım Koyuncuda dahil. Alternatif Karadeniz MüziÄŸi’nin öncüleri olarak sayabileceÄŸimiz Fuat Saka, Volkan Konak, Kazım Koyuncu bu bir üçlüdür aslında. Onların hiçbiri biz Karadeniz MüziÄŸi yapıyoruz demiyorlar. Ben de bunu demiyorum. Neden? Çünkü Karadeniz çok büyük bir coÄŸrafya sadece Türkiye’den ibaret deÄŸil. Kuzey kısmı var, doÄŸusu, batısı var; bir çok halk, topluluk var, dil var. Biz Türkiye’de DoÄŸu Karadeniz MüziÄŸi’ni icra etmeye çalışan müzisyenleriz. DoÄŸu Karadeniz MüziÄŸi içerisinde Kazım Koyuncu’nun getirdiÄŸi Lazca rock karakteri üzerinde oluÅŸmuÅŸ bir tarz vardı. Ben bu tarzın biraz eksik kaldığını gördüm. Özellikle Rumca. Mesela Kazım Koyuncu da Karadeniz’deki etnik dillerde ÅŸarkı söyledi ama Rumca söylemedi. Trabzon’un da adı Rumcadan geliyor. Bu baÄŸlamda Rumca biraz ötekileÅŸtirilmiÅŸ, yalnızlaÅŸtırılmış bir dil olarak görüyorum. Bu arada ana dilim Rumca deÄŸil Rumca bilmiyorum, yörenin yetiÅŸtirdiÄŸi bir müzisyen olarak sanatçı sorumluluÄŸuyla duyarsız kalamayacağımız için sessiz kalmak istemedim o yüzden Rumca ile ilgili bazı çalışmalar yapmak istedim ve Trabzon kültürünü temel alan bir albüm yaptım.

Albümden önce bir anket yaptım. Hangi ad ile albümü çıkarayım? Asıl adım Abdulrahman, arkadaÅŸlarımın taktığı ad Apolas. Apolas istedi insanlar ve albümümüz çıktı. Piyasa korkusuyla çıkardığım bir albüm deÄŸildi. Zaten öyle olsaydı Abdulrahmanı seçseydim bu günü yönetim altında çok daha para kazanabilirdim.

Ölüm Tehditleri Aldım

ST: Apols Lermi müzik serüveninin başında çıkış yaptığı ilk ÅŸarkı seçim zamanı isimli bir ÅŸarkıydı. Albümde daha çok öne çıktığı için ve diÄŸer aynı tür müzik yapanlardan daha farklı bir yerde olduÄŸunun göstergesi ÅŸarkı sözleri. Müzikte bir duruÅŸunu olduÄŸunu yaptığınız ÅŸarkılarla, vermeye çalıştığınız mesajlarla ortaya koyuyorsunuz. Seçim zamanı tabi sana çok problem oldu ve bir misyon da yükledi. Bu kapsam da neler geldi başına?

AL: Bu türkü 2008 yılında yazmaya baÅŸladım ve bir sene sürdü bu türküyü yazmam. O kadar yetenekli deÄŸilim. Bir günde türkü yazmak zor, kelimeleri seçmek gerekiyor. Ve protest müzik, türkü yaparken bir eksiklik gördüm. Buna Grup Yorum da dahil, o çizgiden gelen diÄŸer insanlarda da. Kullandıkları kelimeler biraz daha halkın seviyesinin üzerinde kelimelerdi. Bizim köylerimiz de bu kelimeleri anlayacak çok kimse yok. Bu yüzden onların dilinde ÅŸarkılar söylemek istedim. Onların anlayacağı ÅŸiveyle, onların anlayacağı kelimeleri seçmeye çalıştım. O zamanki sorunları, Karadeniz’de fındık, çay HES gibi konular da bir ÅŸeyler söyleyen eserdir. Albümden sonra tabi ki birincisi ismim, ikincisi bu ÅŸarkı, üçüncü olarak Rumca mevzusu. Bu üçü bir araya gelince bu çocuk nedir böyle diye, hakkımda pek çok ÅŸey söylendi. Ajan dediler, bölücü dediler, ateist dediler, aklınıza gelebilecek bütün her ÅŸeyi söylediler. Ermeni, Rum tırnak içerisinde bütün kötü ÅŸeyleri. Bana böyle bir misyon biçtiler. Konserlerim, kendimi ifade etme alanlarım engellendi. Gazetelerde kendimi ifade edemedim. Televizyonlarda, radyolarda bana çok fazla yer verilmedi. MüziÄŸimi sevip beni konserlere çağıran kimseler oldu ama bu algılardan dolayı pek çok konserim gerçekleÅŸmedi. Özellikle Trabzon için söylüyorum.

Ölüm tehditleri de aldım bu arada.. Çok sıkıntılar yaÅŸadım ve hala devam ediyor bu süreç. Ayrıştırmalar, tehditler, saldırılar, ötekileÅŸtirmeler, etnik, dini temli saldırılar. Beni hiç tanımayan, yan yana gelmeyen insanlar kulaktan dolma ÅŸeylerle yaptıkları. Bir ötekileÅŸtirme yaşıyorum hala. Bu sebeple Karadeniz’de ve Trabzon’da çok fazla konser yapamadım. Israrla yapmak istedim. Mesela KTÜ’de bir konserimiz oldu. Ama tam anlamıyla olması gerektiÄŸi gibi olmadı. Bir Trabzon hayalim vardı benim aslında bu müzikle ilgilenmeye baÅŸladığım zamanlar. Buna benzer ÅŸeyler, çok girmeyelim böyle ÅŸeylere acıtasyon olmasın diye.

FY: Müzikte Popüler olmak adına yola çıkmadın ama popülerde olmadın ama baÅŸka bir mecraya aktın ve orada popüler oldun?

Popüler olduÄŸumu düÅŸünmüyorum. Ä°lk albümden sonra her ne kadar tepki gösteren insanlar olduysa da saf temiz duygularla müziÄŸimizi sevenler de oldu. Burada siyasi bir ayrıştırmada bulunmak istemiyorum. Her görüÅŸten, her inançtan bizi sadece müziÄŸimizden dolayı sevdiler. Burada oturuyorsam sizlerin sayesinde. Bu istemeden bir vizyon oluÅŸturdu üzerimizde ve ikinci albümü oluÅŸturma gereÄŸi duyduk. Hiçbir ÅŸekilde popüler olayım diye yola çıkmadım.

Belki Ä°lahi Seslendirirsem Åžartlar DeÄŸiÅŸebilir

FY: Bir dönem televizyonlarda bir dizide mektup ÅŸarkısı çalmaya baÅŸlamıştı senden önce bilinmeye baÅŸlanmıştı.

AL: O ÅŸarkı biliniyor, benden çok biliniyor. Bu da güzel bir ÅŸey aslında, ÅŸarkının bilinmesi ama sahibinin bilinmemesi. Eserin yerine ulaÅŸtığı anlamına geliyor. Benim de amacıma ulaÅŸtığım anlamına gösteriyor.

Åžu anda müzik piyasası zaten kendisini dizler üzerinden devam ettirebiliyor. Tüm müzisyenlerde dizide tek ÅŸarkı çalarsa eÄŸer voleyi vurma derdindeler diyebilirim kısaca. O nedenle çalışmaların seviyesi de dizilerin seviyesi de düÅŸtü diyebilirim.

FY: Sen voleyi vurdun?

Ben voleyi vurmadım tabi ki. BaÅŸtan beri hata yaptım. DediÄŸim gibi Abdulrahman Lermi olsaydı. Gerçi hala geç deÄŸil, halen düÅŸünüyorum. Abdulrahman Lermizade, Abdulrahman adıyla belki ilahi seslendirirsem ÅŸartlar koÅŸullar deÄŸiÅŸebilir düÅŸünmüyor deÄŸilim bazen.

Albümlerimi 50 Yıl Sonrasını DüÅŸünerek Yapıyorum

ST: GeçtiÄŸimiz yıllarda bir arkadaşım bana ulaÅŸtı ve babasının bir geçmiÅŸ yıllara ait çok sayıda kaseti olduÄŸundan bahsetti. Bu kasetlerin zamanla birlikte ses ve kayıt özelliklerini yitirmek üzere olduÄŸundan bahsetti ve albümlerin bir ÅŸekilde gelecek kuÅŸaklara aktarılması gerektiÄŸini düÅŸünüyordu. Åžimdi müzik yapan kiÅŸiler arasından Apolas Lermi ile iletiÅŸim kurmak istediÄŸini söyledi. Bir anlamda da geçmiÅŸ eserleri de derleyen toparlayan, gelecek kuÅŸaklara aktarabilen bir müzisyen olarak müziÄŸini dinleyen insanların sana bu kadar güvenmesi ve samimiyetle koleksiyonlarını teslim etme noktasına gelmesini nasıl deÄŸerlendiriyorsun?

Bu konudan haberim yoktu. Åžimdi söylediniz çok mutlu oldum. Umarım o arÅŸive ulaÅŸabilirim. Yaptığım bütün albümleri 50 yıl sonrasını düÅŸünerek yapıyorum. O nedenle günümüzde anlaşılamıyor albümlerim. Anlamıyorlar neden komple Rumca albüm yaptı ki, bu çocuk diyorlar. Çünkü piyasa deÄŸeri yok bunların. Kullandığım eserler de neden bu yöre, bu tavır, bu düzenleme iÅŸte bunların hepsinin bir cevabını albümlerde birazcık vermeye çalıştık. Ama albüm almadığı için insanlar bunlardan bir haber oluyorlar. Aslında çok sevindim. Bilinçli dinleyiciye ulaÅŸmak gerçekten çok deÄŸerli. Genelde daha çok olgun insanlar böyle düÅŸünüyor. Genç arkadaÅŸlar iÅŸin popüleritesinde ama onu da anlıyorum kavga halinde deÄŸilim onlarda. Bir araya geliyorum.